26 Eylül 2009 Cumartesi

Bir Düş Gördüm

Eylülün ortalarında, Ankara’nın sonbaharına nazaran sıcak bir Pazar gününde, uzun zamandır arkadaş sohbetlerimizde” hadi yapalım, o hafta mı yapsak bu hafta mı…” diye düşündüğümüz “Hippi Projesi” gerçek oldu. Farklı tarzlarda yaklaşık 10 -15 kişilik bir ekip bir araya geldik ve 2000’ler de Hippiler nasıl oluru amatörce de olsa canlandırdık ve fotoğraf karelerinde ölümsüzleştirdik. Fikir bir arkadaşımdan çıktı ve hepimizi “seni görmek istiyorum o karelerde” diyerek ikna etti. Benim, fotoğraf kareleri ile pek aram yoktur ama dostumun ısrarı ve bu çekimleri zevkli hale getirmek için çabaları beni savunmasız kıldı. Özellikle hep hayalini kurduğumuz “papatya taçlar” takıp fotoğraf çekilme fikri beni savunmasız bıraktı. Gerçi sonbaharda Ankara sokaklarındaki çiçekçilerde papatya bulamadık.. Biraz eksik biraz buruk oldu içimiz ama amaç o enerjiyi yakalamaktı ve yolumuza devam ettik.




Çekimleri nerde yapalım diye sohbet ederken, İncek yolunu seçtik. Ankara’nın bozkırı, uzun sarı otlar çekimleri daha da renkli hale getirdi. Fotoğrafları çeken arkadaşımızın profesyonel yaklaşımı, bir an “neden bu olayı daha ciddiye alıp hazırlanmadım” duygusunu yarattı bende… Hiçbirimiz özel kostümler satın almadık, evdekilerden giyindik, ne de olsa Hippi Projesi, amaç özgürlüğü yansıtmak ve sosyal dayatmalara başkaldırı... Bu da benim daha sonradan kostüm konusundaki hayıflanmalarıma sürdüğüm merhem oldu.



Eylül ayından beklenmeyen kavurucu sıcakta sularımızı almayı unutmuş olmamız da ayrı bir renk kattı günümüze. Çekimlerin ilk yarısında dayanamayıp, üç kişi markete gittik. Makyajlar ve takılarla ayrı bir renk kattık markete.. Belki de gerçek hippi o an olmuşuzdur; aldırış etmeden alışverişi yapıp, yolumuza koyulduk.




Melekler, dilek ağacı gibi ekstra konseptleri de içerdi çekimlerimiz. Genelde üç ya da dört kişilik gruplarla çalışmak fotoğrafın daha anlamlı ve çarpıcı olmasını sağladı. O kadar kişi toplanmışken toplu fotoğraflar olmadan olmazdı. Yıllar sonra albüme bakılıp, bir zamanlar her şey ne kadar farklıydı, nasıl eğlenmiştik o gün, diğerleri neler yapıyorlar acaba dedirtecek bir anı oluştu. Benim için çok anlamlı bir çalışmaydı. Hippi olmasam da Hippi ruhundaki özgürlük duygusu, eşitlik duygusu, insan- doğa dengesi benim içimdeki parıldamalardı ve bu çalışmaya katılarak bunların savunucularını bir anlamda anmış oldum. Kısıtlanmış özgürlüğü bir günlüğüne de olsa, dışarı çıkarttım. O hissi özümsedim, damarlarımda hissettim.



Eşitlik…Hippiler’in yayılması ve Martin Luther King’in“ Bir düş Gördüm” konuşması benzer dönemlerde oldu. Tarihe bakınca Martin Luther King’in düşü gerçek oldu diyebiliriz. Artık deri ayrımcılığı çok yapılmıyor. Fakat zıt kutuplar hep var.. Eşitlik ve eşitsizlik, ayrımcılık vs.

Dilerim hepimiz ruhumuzu özgürleştiririz, hepimizin eşit olduğunu bir gün keşfederiz. Eşitliği keşfettiğimizde empati de kuruyor olacağız. Daha kuvvetli bir iletişimimiz olacak.



Bizim Hippi projemizden geri de kalanlar fotoğraflar ve birkaç güzel anı oldu. O heyecanı yaşadık. Giysilerimiz, mekan ayarlamaları, takılar, aksesuarlarla Hippi projesini yaptık. Hiç aklımda olmayan ama bakınca iyi ki o gün ordaymışım dediğim bir çalışma oldu. Hatta projenin fikir annesi bu fotoğraflardan bir de klip hazırladı. Müzik ile fotoğraflar dans etti, ahenk oluştu. Scott Mckenzie ‘den “San Francisco”, cidden güzel bir şarkı ve projeye çok uydu.

http://www.dailymotion.com/relevance/search/scott+mckenzie/video/x1ow10_scott-mckenzie-san-francisco_music
Ruhumuzun özgür olması dileğiyle..

2 yorum:

  1. sizi gidi hipiler sizi. çok komik fikirmiş yahu. bir daha deneyin bu sefer kesin papatya olsun ve kiyafetler ona gore olsun.
    blog işine girmen süper olmuş. artık seni okuyabileceğiz. okyanus esintisi çok güzel bir isim olmuş.
    hipiler nasıl bir rüzgarmış öyle. çağımızın hipileri ne zaman ve nasıl gelecekler? ya da varlar da ben mi görmüyorum.

    YanıtlaSil
  2. hipi ruhunu yansıtalım dedik, çağımızda hipileri görmek zor, ben de hiç görmüyorum:))Ancak fotoğraf karelerinde oluyor. Papatya olayına takıldım cidden, neden olmasın::) belki bir gun tekrar yaparız.

    YanıtlaSil