13 Haziran 2010 Pazar

Başka Dilde Aşk

Waaaw dedirten bir Türk filmiydi. Mert Fırat'ın senaristliğinde bulunduğu ve başrolünü Saadet Işıl Aksoy ile paylaştığı aşk hikayesi. Farkı, klasik aşk hikayelerinden farklılaşmış olmasında. Sağır ve dilsiz bir erkek ile öncesinde aldatılmış bir kızın barda başlayan aşkları. Birçok erkek dırdırcı olmayan hatta mümkünse dilsiz olacak kadar az konuşan bir kadın ile ilişki hayal eder. Burada tersi var. İyi mi kötü mü ona seyrettiğinizde siz karar verin...
Kısmen iş dünyasının adaletsizliklerine yer verirken, yarım kalmış bir aşkada dokunuluyor filmde. Hani bazen güzel sözleri duymak isteriz, acaba o kadar gerekliler mi diye sormadan geçemedim izlerken. Peki ya o hızlı konuşmalarımız, hep bir yerlere, bir şeylere ve birilerine yetişme sevdasındayken yazarak ya da gözle anlaşmak bu kadar sorunsuz ve kolay olabilir mi? Yoksa daha mı iyi? Bazı sözler söylenmeyince her şey daha iyi olabilir mi? Konuşmak kolay gelir hele dilin ayarı yokken. Peki konuşamasak birbirimize yine bu kadar kırıcı olabilir miyiz ya da sevgimiz eksik mi kalır? Filmden çıkan sonuç sevgi eksik kalmıyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder